HEDİYE TATİL KAZANDINIZ FIRSATI İLE TÜKETİCİLERE DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİ İMZALATTIRILMASI

         Devre mülk ve devre tatil sözleşmeleri ile ilgili olarak, satıcı veya sağlayıcının hediye tatil, kampanya, ücretsiz yemek ve gezi gibi isimler altında satışı özendirici yöntemler kullanarak tüketiciye bir davette bulunması halinde, bu davetin içeriği ve ticari amacının tanıtım faaliyetinden önce yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye bildirmesi zorunludur. Yargılama aşamasında bu bilgilendirmelerin yapıldığına dair ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Devre mülk veya devre tatil satıcıları uygulamada özelikle hediye tatil hakkı kazandınız fırsatı ile tüketicilere devre mülk veya devre tatil sözleşmesi imzalatmaktadırlar. Bu durumda satıcı veya sağlayıcı yönetmeliğin 5.maddesi uyarınca bu hediye tatilin içeriğini ve ticari amacının tanıtım faaliyetinden önce yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye bildirmemesi halinde, tüketiciler yönetmeliğe aykırılık sebebi ile yasal yollara başvurabilecekleridir.

HEDİYE TATİL KAZANDINIZ FIRSATI İLE TÜKETİCİLERE DEVRE TATİL VE DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİ İMZALATILMASI HALİNDE HEDİYE TATİLİN İÇERİĞİ VE TİCARİ AMACIN TANITIM FAALİYETİNDEN ÖNCE TÜKETİCİYE BİLDİRİLMESİ ZORUNLUDUR
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’ne göre; 4822 Sayılı yasayla değişik 4077 Sayılı TKHK’nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri, adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 07.08.2007 tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifadeyle tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür.