MAHKEME KARARLARI

DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNDEN CAYMA HAKKI(TECRÜBE VE MUAYENE KOŞULU GERÇEKLEŞMEDİĞİ SÜRECE CAYMA HAKKININ KULLANILABİLECEĞİNE DAİR KARAR)

T.C.
ANKARA BATI
1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR

ESAS NO : 2018 / 388
KARAR NO : 2019 / 296

DAVA : Tüketici Tarafından Açılan Devre mülk Sözleşmesinden Kaynaklanan

DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
K. YAZILMA TARİHİ : 15/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tüketici Tarafından Açılan Devre mülk Sözleşmesinden Kaynaklanan” davasının 6100 sayılı Kanunun 316/g ve 6502 sayılı Kanunun 73/4 maddeleri uyarınca basit yargılama usulü uygulanarak yapılan yargılaması sonunda aşağıdaki karar verilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İDDİASI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 18.500,00 TL bedelle devre mülk satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin önce 18.500,00 TL olarak belirlendiğini, daha sonra peşin kapama indirimi ile 13.000,00 TL olarak düzenlendiğini, sözleşmenin öncelikle davacının eşi ile imzalandığını, sonrasında sözleşme devir protokolü düzenlendiğini, sözleşmenin imza aşamasında davacı müvekkile bir çok vaatlerde bulunulduğunu, ancak hiçbirinin yerine getirilmediğini, davalı firmanın sözleşme şekil şartını yerine getirdiğini, davalı firmanın sözleşme şekil şartını yerine getirdiğini, tapu devrini sağlamış olsa da devre mülk sözleşmesine dayalı satışların muayene ve tecrübe koşullu satışlardan olup cayma hakkının hizmetin ifasından sonra başladığını, davacının sözleşmeye uygun olarak kullanımının bulunmadığını, sözleşmenin maddelerinin yönetmeliklere aykırı olduğunu belirterek müvekkil ile davalı arasında imzalanın sözleşmenin feshine, müvekkilinin bu sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespitine, müvekkil tarafından ödenen 13.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tapu devrinin iptaline ve davalı adına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMASI: Davalı  vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı ikame etmekte hukuki yararının bulunmadığını, müvekkil şirketin sözleşme gereği üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, tarafların karşılıklı irade beyanlarının uyuşması sonucu mevcut sözleşmenin imzalandığını, davacının kendi istek ve arzusu ile bilerek sözleşmeyi imzaladığını, davacının cayma hakkını kullanmak istediğini müvekkil davalıya iletmediğini davacının tapu devir işlemlerinin gerçekleştirildiğini, tapu işlemi gerçekleştirilen davacının sözleşmeyi fesih etme hakkının hukuka aykırı olduğu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Taraflar arasında devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış,  Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında, Devre mülk Satış Sözleşmesine konu Ankara ili, … ilçesi, …. Mahallesinde davacı adına taşınmaz tapu kaydı bulunduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına göre; dosyaya davanın taraflarınca sunulan ve mahkememizce toplanan tüm delillerin incelenmesi sonucunda, taraflar arasında imzalana 06/09/2017 tarihli, …. nolu devremülk kullanma sözleşmesi uyarınca; taraflar arasında, davalıya ait Ankara İli, ….. İlçesi,  kayıtlı taşınmaz üzerinde inşa edilecek olan ……. tesislerinde yer alan; bölümün devre mülk olarak satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşme bedelinin 13.000,00.TL olarak belirlendiği, davacı tarafından davalıya 13.000,00 TL ödeme yapıldığı, buna dair dekont ve belgelerin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmelerinin, 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici sözleşmesi olduğu, ancak söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi sözleşmelerden olmakla birlikte resmi şekilde yapılmadığı anlaşılmıştır. Devre mülk satışına yönelik sözleşmelerin tapuda resmi şekilde yapılması zorunludur. Aksi halde yapılan sözleşme geçersizdir. Devre mülk dahi olsa taşınmaz satışı resmi şekil şartına tabidir. Adi yazılı şekilde yapılan bu sözleşme Kat Mülkiyeti Kanununda yapılan açık düzenleme uyarınca geçersizdir. Yapılan satış ve devir işleminin asgari noterde resen düzenleme şeklinde veya tapuda yetkili memur huzurunda yapılması zorunludur. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak taraflar verdiklerini iade isteyebilir. Davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına farklı blokta tapuda devri yapılmış ise de tesliminin yapılmamış olması sebebi ile tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediğinden davacının cayma hakkının bulunması sebebiyle davanın kabulü ile, taraflar arasında imzalanan 06/09/2017 tarihli,  devre mülk kullanma sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından feshine, davacının dava konusu devre mülk sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitinedavacı tarafından ödemesi yapılan 13.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı adına kayıtlı Ankara İli, …….. hisseli tapu kaydının iptali ile davalı adına tapu kayıt ve tesciline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi ve ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ,
Taraflar arasında imzalanan 06/09/2017 tarihli,  devre mülk  sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından FESHİNE, davacının dava konusu devre mülk sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2- Davacı tarafından ödemesi yapılan 13.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davalı adına TAPU KAYIT VE TESCİLİNE,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL başvuru harcı ve 888,03 TL nispi karar ve ilam harcı toplamı 923,93 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yargılamada yaptığı 40,45 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının yargılama gideri yapmadığı görülerek bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.560,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının yatırana, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının HMK’nun 333. maddesi ve Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde resen yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı mahkeme kararının tebliğinden başlayarak 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Tüketici Mahkemesine verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/05/2019

RESMİ ŞEKİLDE YAPILMAYAN DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİNDEN CAYMA HAKKI(AYNİ HAK İÇEREN SÖZLEŞMELERDE TAPU DEVRİNİN YAPILMASININ GEREKTİĞİNE DAİR KARAR)

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
11. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/335
KARAR NO : 2017/890

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
DAVA: Davacı, davalı ile düzenlenen devre mülk sözleşmesi uyarınca 10.340TL bedel ödenerek sözleşme ediminin ifa edildiğini, ancak davalının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, ödediği 10.340TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınması ile sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
YANIT: Davalı, 22.11.2017 günlü dilekçesiyle ilk duruşmadan önce davacının sözleşmenin feshi ile bedel iadesi istemlerinin yerinde olduğunu ancak faizin dava tarihinden itibaren işlemesi gerektiğini belirterek davayı kabul etmiştir.
Taraflar arasında, davacının davalıya sözleşme nedeniyle ödediği bedele yürütülecek faizin başlama tarihi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Taşınmaz devrini içeren sözleşmelerin resmi biçimde düzenlenmesi yasanın emredici hükmü olup, sözleşmenin geçerlilik koşuludur. Taraflar arasındaki taşınmaz devrini içerin bir sözleşme resmi biçim koşuluna bağlı olarak düzenlenmemiş olması nedeniyle geçerliliği bulunmamaktadır. Geçerli bir sözleşme bulunmaması halinde taraflar geçersiz olan sözleşme uyarınca edindiklerini iade etmek zorunda olduklarından, faiz başlangıç tarihi bedelin ödeme tarihinden itibaren başlatılması gerektiğine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelere dayanarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile taraflar arasındaki sözleşmenin 09/03/2013 günlü sözleşmenin FESHİNE ve bu sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının davalıya ödediği 10.340,00TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 706,33 TL harçtan davanın kabulü nedeniyle 235,44 TL’sinin (492 S.K.nun madde:22) davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan posta masrafı 37,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 620,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı gider avansından kullanmayan kısmının HMK’nun 333 – 311 ve HMKGAT’nin 5/1.maddeleri uyarınca, davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz edilmesi halinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.